Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

no longer wanting or taking

listen to the pronunciation of no longer wanting or taking
Английский Язык - Турецкий язык

Определение no longer wanting or taking в Английский Язык Турецкий язык словарь

off
kapalı

Tom gazın kapalı olduğundan emin olmak için kontrol etti. - Tom checked to make sure the gas was turned off.

Işık kapalı iken uyudum. - I slept with the light off.

off
{s} öteki
off
çalışmaz
off
kokmuş
off
dış

Dışarı çıkmadan önce gazı kapatmayı unutmayın. - Don't forget to turn off the gas before going out.

O ofisten dışarı fırladı. - He rushed out of the office.

off
işlemez durumda
off
açıklarında

Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu. - Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.

Wakayama açıklarında balina bulundu. - The whale was found off the coast of Wakayama.

off
yakınında

Arabamı büro yakınında park ediyorum. - I am parking my car near the office.

Tom ofisinin yakınında yaşamıyor. - Tom doesn't live near his office.

off
bozulmuş
off
{i} baş

Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi. - Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.

Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım. - I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.

off
sönmüş
off
gitmiş

Allah aşkına o, günün bu saatinde nereye gitmiş olabilir. - Where on earth can he have gone off to at this time of day?

off
kesat (iş)
off
(İnşaat) kapalı, durmuş
off
{s} olası

Uzmanlar üç olası açıklama teklif etti. - Experts have offered three possible explanations.

Binlerce olasılık bizi yeni bir hayata davet ediyor. - Life offers us millions of possibilities.

off
kopuk
off
çalışmayan
off
{e} haricinde
off
{s} bozuk

Saatim biraz bozuk gibi görünüyor. - It seems my clock is slightly off.

Ofisimdeki yazıcı bozuktur. - The printer in my office is broken.

Английский Язык - Английский Язык
off

He's been off his feed since Tuesday.; He's off his meds again.

no longer wanting or taking

    Расстановка переносов

    no long·er want·ing or tak·ing

    Турецкое произношение

    nō lônggır wäntîng ır teykîng

    Произношение

    /ˈnō ˈlôɴɢgər ˈwäntəɴɢ ər ˈtākəɴɢ/ /ˈnoʊ ˈlɔːŋɡɜr ˈwɑːntɪŋ ɜr ˈteɪkɪŋ/
Избранное