no longer perceptible, gone, perished

listen to the pronunciation of no longer perceptible, gone, perished
Английский Язык - Турецкий язык

Определение no longer perceptible, gone, perished в Английский Язык Турецкий язык словарь

lost
kayıp

Kayıp bir köpeği kim buldu? - Who has found a lost dog?

O, kayıp kız hıçkırıklar arasında adını söyledi. - Between sobs, that lost girl said her name.

lost
{s} kaybolmuş

Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum. - I am afraid that you will get lost.

O, kaybolmuş ve rahatsız hissetti. - He felt lost and uncomfortable.

lost
zayi olmak
lost
(Bilgisayar) kaybedildi

Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi. - The army chief reported that the war was lost.

Birçok eski teknoloji ortaçağda kaybedildi. - Many ancient technologies were lost during the Middle Ages.

lost
kaybettirmek
lost
araya gitmek
lost
boşa gitmiş
lost
değerlendirilmemiş
lost
kaçırılmış
lost
kaybolmuş, kayıp, yitik, kaybedilmiş
lost
{s} dalgın

Tom biraz dalgın görünüyor. - Tom looks a little lost.

lost
{s} mahvolmuş
lost
yolunu şaşırmış, kaybolmuş
lost
boşa gitmiş (zaman)
lost
{s} şaşırmış

Tom kaybolmuş ve şaşırmış gibi görünüyor. - Tom looks lost and confused.

lost
lost cause kaybedilmiş dava
lost
{s} kendini kaybetmiş
lost
duygusunu kaybetmiş
lost
yolunu şaşırmış
Английский Язык - Английский Язык
{a} lost
no longer perceptible, gone, perished

    Расстановка переносов

    no long·er perceptible, gone, per·ished

    Произношение

Избранное