Okul geceleri, Tom saat dokuzda yatar fakat cuma ve cumartesi günleri çok daha geç saatlere kadar kalır.
- On school nights, Tom goes to bed at nine o'clock, but on Fridays and Saturdays, he stays up much later.
Cuma geceleri bebeğe bakabilecek birini bulmalıyım.
- I need to find somebody who can babysit on Friday nights.
Tom bir jazz klübünde haftada üç gece konser veriyor.
- Tom performs in a jazz club three nights a week.
Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.
- I'd like the most inexpensive room you have for four nights.
Bebek tüm gece ağladı.
- The baby cried all night.
Dün gece arabam çalındı.
- My car was stolen last night.
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- She worked from morning till night.
Cuma akşamı, üç adam Bay White'ın oteline geldi ve üç oda istedi.
- On Friday night, three men came into Mr White's hotel and asked for rooms.
Çimlere uzanıp karanlık gökyüzüne doğru baktık.
- We lay down on the grass and stared at the night sky.
O karanlıkta otururken bilgisayarında yazı yazıyor, cıvıl cıvıl öten sabah kuşlarının sesini duyuyor ve bütün gece uyumadığını fark ediyor- fakat uykusuzluk hastası hâlâ uyumayı reddediyor.
- As he sits in the dark, typing away at his computer, he hears the sound of morning birds chirping away and realizes he has been up all night - but the insomniac still refuses to sleep.
Gece vakti kuyumcu dükkanını soydular.
- They robbed the jewelry store during the night.
O, gece vakti yalnız dışarıya çıkmaması için onu uyardı.
- She warned him not to go out at night alone.
I work nights.
The cat disappeared into the night.
We stayed at the Hilton for five nights.
a night on the town.
... the castle overlooking the town was built by the nights of hospital nurse ...