Orkestra her gece bütün gece boyunca çalar.
- The orchestra plays nightly the whole night through.
Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.
- This is a three-star hotel; three hundred dollars a night.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
Tom dün akşam akşam yemeği yemedi.
- Tom didn't have dinner last night.
O her zaman sabahtan akşama kadar çalışıyor.
- He is always working from morning till night.
Çimlere uzanıp karanlık gökyüzüne doğru baktık.
- We lay down on the grass and stared at the night sky.
Karanlık ve fırtınalı bir geceydi.
- It was a dark and stormy night.
O, gece vakti yalnız dışarıya çıkmaması için onu uyardı.
- She warned him not to go out at night alone.
Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
- Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
The dog demanded to go out for his nightly walk.
He checks his email nightly.
The cat disappeared into the night.
We stayed at the Hilton for five nights.
a night on the town.