Sadece beklemek zorundasın. Yapabileceğin başka bir şey yok. - You just have to wait. There's nothing else you can do.
Sadece beklemek zorundasın. Yapabileceğin başka bir şey yok.
You just have to wait. There's nothing else you can do.
Ben sadece gazete satıyorum, başka bir şey satmıyorum. - I just sell newspapers, nothing else.
Ben sadece gazete satıyorum, başka bir şey satmıyorum.
I just sell newspapers, nothing else.