He is busy with the final draft.
- O, nihai taslakla meşguldür.
I cannot calculate the final cost until I talk with our contractors.
- Ben müteahhitlerle konuşuncaya kadar nihai maliyeti hesaplayamam.
Our ultimate goal is to establish world peace.
- Nihai amacımız dünya barışını kurmaktır.
His Noodliness, the Flying Spaghetti Monster is the ultimate truth in the universe.
- Onun Noodliness'i, Uçan Spagetti Canavarı evrende nihai gerçektir.
Justice is slow, but eventual.
- Adalet yavaş ama nihaidir.