Fortunately, I've solved your problem.
- Neyse ki, senin sorununu çözdüm.
Fortunately, I've got you to talk to.
- Neyse ki, seni konuşturdum.
Luckily, he won the game.
- Neyse ki, o oyunu kazandı.
Luckily, it was warm this week.
- Neyse ki bu hafta hava sıcaktı.