Söylenti gerçek oldu.
- The rumor proved true.
Şehirde bir söylenti dolaşıyordu.
- A rumor circulated through the city.
Bu dedikoduyu kimin çıkardığını biliyorum.
- I know who started the rumor.
Orada saklı hazineler olduğu dedikodusu yapılıyor.
- It is rumored there are treasures hidden there.