Bu şirket beş yıl içinde karbon nötr olmayı planlıyor.
- This company plans to become carbon neutral within five years.
Halklar arasındaki tüm ilişkilerde, nötr bir dil kullanılmalıdır.
- In all relations between peoples, a neutral language must be used.
İsviçre tarafsız bir ülkedir.
- Switzerland is a neutral country.
Taylor tarafsız olmaya çalıştı.
- Taylor tried to be neutral.
İstediğin kadar gaza bas, arabanın vitesi boşta olduğu için hiçbir yere gidemeyiz.
- You can accelerate as much as you want, but since the car's in neutral, we won't be going anywhere.
İstediğin kadar gaza bas, arabanın vitesi boşta olduğu için hiçbir yere gidemeyiz.
- You can accelerate as much as you want, but since the car's in neutral, we won't be going anywhere.
The terms of the contract were arbitrated neutrally by a third party.