I asked him where he was going.
- Ona nereye gittiğini sordum.
Where are they going to right now?
- Şimdi nereye gidiyorlar?
Where is the railroad station?
- Demiryolu istasyonu nerede?
Where do you want to sit?
- Nerede oturmak istiyorsun?
What part of Australia do you come from?
- Avusturalya'nın neresindensin?
What part of Boston does Tom live in?
- Tom Boston'un neresinde oturuyor?
Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
- Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
He radiates happiness around wherever he goes.
- O nereye giderse etrafında mutluluk yayar.
What place do you want to go to?
- Nereye gitmek istersin?