Where do you want to sit?
- Nerede oturmak istiyorsun?
Where is the railroad station?
- Demiryolu istasyonu nerede?
We couldn't find out her whereabouts.
- Onun nerede olduğunu bulamadık.
Dan lied about his whereabouts.
- Dan nerede olduğu hakkında yalan söyledi.
Wherever you go, don't forget where you came from.
- Nereye gidersen git, nereden geldiğini unutma.
Wherever you say, Tom.
- Her nerede söylersen, Tom.