O, komşularımdan biri.
- He is one of my neighbors.
Depremden sonra komşularımın dehşetini duydum.
- I felt the terror of my neighbors after the earthquake.
Komşumla ilginç bir muhabbet ettim.
- I had an interesting conversation with my neighbor.
O, komşularımdan biri.
- He is one of my neighbors.
Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
- I just want to be a good neighbor.
Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
- I only want to be a good neighbor.
Tom Mary'nin bitişik komşusu.
- Tom is Mary's next-door neighbor.
Tom Mary'ye bitişik komşuya gitmesini ve komşunun yardıma ihtiyacı olup olmadığını anlamasını söyledi.
- Tom told Mary to go next door and see if the neighbors needed any help.
... contribute to society care about our neighbors ...
... his classmates drew a crowd of cheering parents and neighbors ...