O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu.
- She needed fuckin' words of love.
Büyük bir ordu ve donanmaya ihtiyaç olacaktı.
- A large army and navy would be needed.
Uygun bir güvenlik duvarı sistemiyle bu sunucuyu yapılandırmam gerekiyor.
- I need to configure this server with an appropriate firewall system.
Bana ilaç gerekiyor. Eczane nerede?
- I need medicine. Where is the pharmacy?
Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
- We aim to satisfy our customers' wants and needs.
Fabrikamızın birçok makineye gereksinimi var.
- Our factory needs a lot of machinery.
Güney Amerika'da onlara ihtiyaç duyuldu.
- They were needed in South America.
O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu.
- She needed fuckin' words of love.
Bizim karşılıklı sorunumuza bir çözüm bulmak için birlikte çalışmamız gerekmektedir.
- We need to work together to find a solution to our mutual problem.
Dünya'nın petrol yerine yeni enerji kaynakları geliştirmesi gerekmektedir.
- The world needs to develop new energy sources in place of oil.
Fakir olmak az şeye sahip olmak değil fakat çok şeye ihtiyacı olmaktır.
- To be poor is not to have little, but to need much.
Gittiğin yerde buna ihtiyaç duymayacaksın.
- You won't be needing that where you're going.
İhtiyaç duymadığım pek çok şeyim var.
- I have so many things I don't need.
Gerekirse seninle giderim.
- If need be, I'll go with you.
Gitmem gerekirse kendim giderim.
- I'll go myself if I need to.
Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
- We aim to satisfy our customers' wants and needs.
Sanırım benim yardımıma gereksinimin var.
- I think you need my help.
Living things need water to survive.
Our needs are not being met.
You need not go if you don't want to.
More ample spirit, then hitherto was wount, / Here needes me .
I've always tried to have few needs beyond food, clothing and shelter.
Aren't you in need of help?
- Aren't you in need of help?