Anne bebeğinin yanında yatakta yatıyordu.
- The mother lay beside her baby on the bed.
Masanın yanındaki ne?
- What's beside the desk?
O onun yanına diz çöktü ve onun adının ne olduğunu sordu.
- She knelt beside him and asked him what his name was.
Senin yanına oturabilir miyim?
- Can I sit beside you?
O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.
- That store sells many things besides furniture.
Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
- There was no one in the room besides Mary and John.
Orada benden başka kimse yoktu.
- There was no one there besides me.
Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur.
- I don't have any other hobbies besides football.