Tom Mary ile birlikte şarkı söylemeye başladı.
- Tom started singing along with Mary.
Kalabalık ile birlikte gidin.
- Go along with the crowd.
İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum.
- I study French in addition to English.
Maaşına ek olarak biraz geliri var.
- He has some income in addition to his salary.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
The man sitting next to me spoke to me.
- Der Mann, der neben mir saß, hat mit mir gesprochen.
The boy who lives next door often comes home late.
- Der Junge von nebenan kommt oft erst spät nach Hause.