ne

listen to the pronunciation of ne
Английский Язык - Турецкий язык
neonun simgesi
(Tekstil) (İngiliz metrik iplik numara sistemi) 1 pounda düşen 840 yarda iplik miktarı
{k} Near East, Northeast
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) f. "Değil, yok," mânasına nefy edâtıdır
Neon elementinin kısaltması
Hangi
Hangi şey
Şaşma veya abartı bildirir
Her şey
Birçok şeyler
Birçok şey
Soru yoluyla itiraz anlatır
Neon elementinin simgesi
Soru biçiminde şaşma bildiren ünlem
Nasıl
Hangi: "Güzel heykel, ne yandan bakarsan, ne yana çevirirsen gene güzeldir."- B. R. Eyuboğlu
Neden. Şaşma veya abartı bildirir
Hangi şey: "Ne ekersen onu biçersin."- Atasözü
Sana ne, bana ne gibi soru cümlelerinde "ne ilgisi var" anlamındadır
Türk alfabesinin on yedinci harfinin adı, okunuşu
Ne var ki
amma velâkin
ne yazık ki
Maalesef

Maalesef bu şarkının sözlerini bulamıyorum. - Ne yazık ki bu şarkının güftesini bulamıyorum.

Ne var ki
amma velakin
neler
Çok ve çeşitli şeyler
Английский Язык - Английский Язык
Not evaluated
Northeast, a cardinal point of the compass
Nebraska, a state of the United States of America
Norepinephrine
Not

Whilom in Albion's isle there dwelt a youth, / Who ne in virtue's ways did take delight .

adv , not
{i} area in the north-eastern part of the U.S. which includes several different states
NE is a written abbreviation for north-east. on the NE outskirts of Bath. Niger (in Internet addresses). The symbol for the element neon. Nehemiah. the written abbreviation of northeast or northeastern
{i} direction between north and east
{s} in a direction between north and east
{i} engineer that works on ships; maritime engineer
{i} chemical element
{i} (Japanese) Nezumi, "rat", Chinese zodiac sign
Night Elves
the compass point midway between north and east; at 45 degrees
Network Element A device connected to a SONET SML network
Network Element
o-traditional planning Planning of a community that favors the return of new-home development with such traditional features as grid-street patterns, prominent front porches, backyard garages, multi-use buildings and housing clustered near commercial service areas
a midwestern state on the Great Plains
Network Element - Equipment deployed in a telecommunications network that carries voice, data, or video traffic
t force The combination of all the forces that act on an object
(negative particle) 5
A part of the network representation It models the configuration of the equipment using network management object models Each Equipment Module has its own object model, but all objects in all Equipment Modules are derived from a common set of base classes
eh?, right?; a very common supporting word
Nor
Ne was formerly used as the universal adverb of negation, and survives in certain compounds, as never (= ne ever) May also refer to neon
neg part not; nor [OE ne]
This is another word with no direct traslation into English It is used like we use "Eh," as an attention-getter, or at the end of rehtorical question Pronounced "Neh"
rve
Abbreviation for No Embossing Used to indicate that there is no embossing at all on the insulator See also: NN
No Eyes Number of blind fish
Not Established
Network Element: A system that supports at least NEFs and may also support Operation System Functions/Mediation Functions An ATM NE may be realized as either a standalone device or a geographically distributed system It cannot be further decomposed into managed elements in the context of a given management function
Ground, lay down
Not Eligible (see Additional Acknowledgment)
northeast
NEW EMPLOYEE INFORMATION - Distribution of air quality and/or alternate mode information during new employee orientation Can include the use of TRP videos and RideShare Carpool Application Brochures Should include employer specific TRP activities and policies
The two-character ISO 3166 country code for NIGER
a colorless odorless gaseous element that give a red glow in a vacuum tube; one of the six inert gasses; occurs in the air in small amounts
Not; never
Not so? hey?
Used to specify the original name of a man

Sting, né Gordon Sumner.

Турецкий язык - Английский Язык
what
huh
What ...?: Bu ne kutusu? What's this box for? Yarın ne dersin var? What lesson do you have tomorrow?
nor
What a ...!/How ...! (used as an intensifier before adjectives): Ne biçimsiz bir masa! What an ugly table! Ne soğuk! How cold it is!
how
whatever: Ahmet ne yaparsa Ayşe beğenir. Ayşe approves of whatever Ahmet does
What ...?: Ne dedin? What did you say?
used as an intensifier: Dün rüzgâr ne esti ha! Yesterday the wind blew like all get-out
whatever
whatsoever
no matter what
what to
what do you
n.e
to what
used to express approval or disapproval: Bu ne kıyafet böyle? And just what sort of getup is this? Bu dünyada ne anneler var! This old world has some pretty wonderful/awful mothers in it!
near
ha
ne olursa olsun
regardless

My roommate is prodigal when it comes to spending money on movies; he buys them the day they're released, regardless of price. - Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.

Regardless of age, everybody can apply for it. - Yaşı ne olursa olsun, herkes iş için başvuruda bulunabilir.

ne zaman
when

When will you return? - Ne zaman geri döneceksin?

When did the error occur? - Hata ne zaman meydana geldi?

ne yazık ki
unfortunately

Unfortunately she only had five dollars with her. - Ne yazık ki yanında sadece beş dolar vardı.

Unfortunately I hardly speak any German. - Ne yazık ki neredeyse hiç Almanca konuşamıyorum.

ne de olsa
still
ne olursa olsun
definitely
ne olursa olsun
at all events
ne var ki
but
Ne demek
a) What does it mean? b) Not at all c) Be my guest!
Ne oluyor
What's up?
ne güzel
goody
ne haber
what's up

Hey, guys. What's up? - Hey, arkadaşlar. Ne haber?

ne için
why

Why else would Tom go there? - Tom başka ne için oraya giderdi?

ne var
What's the matter
ne var
what's up
ne yazık ki
unfortunately, more's the pity
ne haber
what's up?

Hey, guys. What's up? - Hey, arkadaşlar. Ne haber?

ne demek
what does it mean?

What does it mean to be a Christian? - Bir Hristiyan olmak ne demek?

What does it mean to think big? - Büyük düşünmek ne demek?

ne demek
not at all
ne demek
be my guest!
ne dersin
how about

How about taking a walk? - Yürüyüş yapmaya ne dersin?

How about going out for a walk? - Yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?

ne haber
there you are!
ne haber
how are things?
ne haber
what about
ne haber
how about...?
ne kadar
how long

How long will you remain in London? - Londra'da ne kadar kalacaksın?

How long did they live in England? - Onlar İngiltere'de ne kadar süre yaşadılar?

ne kadar
how

She told me how it was wrong to steal. - O bana hırsızlığın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlattı.

How far away is the airport? - Havaalanı ne kadar uzak?

ne kadar
such

Tom and Mary were a perfect couple. It's such a shame. - Tom ve Mary mükemmel bir çiftti. Ne kadar utanç verici.

How long did you train in order to achieve such perfection? - Böylesine bir mükemmelliğe ulaşmak için ne kadar süre eğitim gördün?

ne kadar zaman
how much time
ne olursa olsun
(Konuşma Dili) no matter what it takes
ne olursa olsun
regardless of what
ne olursa olsun
(Konuşma Dili) under no circumstance
ne olursa olsun
anything goes
ne olursa olsun
(Konuşma Dili) at any cost
ne olursa olsun
on no account
ne olursa olsun
(Konuşma Dili) in any circumstances
ne olursa olsun
anyway

I didn't want to go anyway. - Ne olursa olsun gitmek istemedim.

ne olursa olsun
in all probability
ne olursa olsun
come hell or high water
ne olursa olsun
irregardless
ne olursa olsun
(Konuşma Dili) for better or worse
ne olursa olsun
not on any account
ne olursa olsun
whatever may come
ne olursa olsun
no matter what happens
ne olursa olsun
whatever happens
ne olursa olsun
whatever the consequences
ne olursa olsun
(Konuşma Dili) no matter what it costs
ne olursa olsun
all the same
ne olursa olsun
in any event

In any event, I will do my best. - Ne olursa olsun elimden gelenin en iyisini yapacağım.

ne yapıyorsun
what are you doing
ne zaman
whenever

Come whenever you want. - Lütfen ne zaman istersen gel.

Whenever she comes back from a journey, she brings a gift for her daughter. - O, ne zaman bir seyahatten geri gelse, kızı için bir hediye getirir.

ne zaman geleceksin
when will you come
ne şekilde
no matter how
ne olursa olsun
event

In any event, I will do my best. - Ne olursa olsun elimden gelenin en iyisini yapacağım.

Ne olmuş
So what

Yes, I kissed him. So what? - Evet, onu öptüm. Ne olmuş?

If he fails, so what? - Başaramamışsa ne olmuş yani?

ne de
nor

I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother. - Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.

It's good now; neither too heavy nor too light. - O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif.

ne kadar
How much

How much money was saved in preparation for the summer vacation? - Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?

How much do ten paper plates cost? - 10 kağıt tabak ne kadar?

ne kadar
however

However hard you may study, you can't master English in a year or so. - Ne kadar sıkı çalışırsan çalış, bir sene veya civarında İngilizcede uzmanlaşamazsın.

However hard I try, I can never catch up with him. - Ne kadar denesem de,ona asla yetişemem.

ne ne
neither nor
ne olur
for pity's sake
ne olursa olsun
come what may

Come what may, I will not break my word. - Ne olursa olsun ben sözümü bozmam.

Come what may, I won't stop making music. - Ne olursa olsun, ben müzik yapmayı durmayacağım..

ne var ki
only
ne yazık ki
sadly

Sadly, sadfully is not a word. - Ne yazık ki sadfully bir kelime değildir.

He is sadly mistaken. - Ne yazık ki yanılmıştır.

ne yazık ki
more's the pity
ne zaman
when to
ne zaman
what time

What time will you be back? - Ne zaman geri döneceksin?

Can you please tell me what time the train leaves? - Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin?

ne çeşit
what kind of

What kind of person do you think I am? - Ne çeşit bir insan olduğumu düşünüyorsun?

What kind of woman do you think I am? - Ne çeşit kadın olduğumu düşünüyorsun?

ne şekilde
wherein
ne şekilde
however
ne de
at what
ne demek
what say
ne dersin
what about

What about having fish for dinner? - Akşam yemeği için balık yemeğe ne dersin?

What about going out for a meal? - Bir yemek için çıkmaya ne dersin?

ne istiyorsun
do whatever you want
ne için
whatever for
ne kadar
just how

I don't think Tom realized just how much Mary loved him. - Tom'un Mary'nin onu ne kadar çok sevdiğini fark ettiğini sanmıyorum.

I forgot just how fun you are to hang out with. - Sadece takılmak için ne kadar eğlenceli olduğunu unuttum.

ne kadar
what so
ne m
What m
ne oldu
What's the matter

What's the matter, Tom? Are you crying? - Ne oldu, Tom? Ağlıyor musun?

What's the matter, Mary? You can talk to me if you want. - Ne oldu, Mary? İstiyorsan benimle konuşabilirsin.

ne oldu
what happened to
ne olur
whatever will happen
ne olursa olsun
at any rate

Markku at any rate is not to blame. - Markku ne olursa olsun suçlanmayacak.

At any rate I will go out when it stops raining. - Ne olursa olsun yağmur durduğunda dışarı gideceğim.

ne olursa olsun
whats the matter
ne olursa olsun
what matter
ne oluyor
whats going on
ne oluyor
what the hell is going on
ne oluyor
what the fuck is going on
ne tür
what kind of

ne tür müzikleri seversin?.

What kind of play is it? - O, ne tür bir oyundur?

The food athletes eat is just as important as what kind of exercises they do. - Sporcuların yedikleri yiyecek tam olarak ne tür egzersizleri yaptıkları kadar önemlidir.

ne var ki
What about it?
ne yapıyorsun
doing with
ne yazık ki
to our regret

To our regret, we were obliged to call off the game, which we had been looking forward to. - Ne yazık ki, oyunu iptal etmek zorunda bırakıldık, ki bunu dört gözle bekliyorduk.

ne ölçüde
the extent to which
ne ölçüde
what extent
ne şekilde
what way
ne şekilde
in whatever way
ne şekilde
ın what way
ne şekilde
in what way
Ne dersin
What about ...?, How about ...?
Ne haber
a) What's the news?, How are things/you? b) There you are! I told you! c) What about ...?, How about ...?
Ne var
What's the matter?, What's up?
ne biçim
what kind of

What kind of man are you? - Sen ne biçim bir adamsın?

What kind of question is that? Do you really expect me to answer that? - Bu ne biçim bir soru? Gerçekten onu cevaplamamı bekliyor musun?

ne biçim
some
ne de
either

Tom can't speak either French or Spanish. - Tom ne Fransızca ne de İspanyolca konuşabilir.

Tom doesn't speak either French or English. - Tom ne İngilizce ne de Fransızca konuşuyor.

ne de olsa
nevertheless, nonetheless
ne dersin
(Konuşma Dili) What do you think?
ne gibi
Wha

What's it look like to you? - O sana ne gibi görünüyor?

What kind of problems do you anticipate? - Ne gibi sorunlar bekliyorsunuz?

ne gibi
what sort
ne güzel
how lovely
ne güzel
how nice

Tom! How nice to see you again! - Tom! Seni tekrar görmek ne güzel!

How nice to be in Hawaii again! - Yine Hawaii'de olmak ne güzel!

ne güzel
goody goody
ne güzel
How beautiful

How beautiful this flower is! - Ne güzel bir çiçek bu!

How beautiful that flower is! - Ne güzel bir çiçek o!

ne haber
What's the news
ne haber
what's going on?
ne haber
what happened
ne haber
what's going on
ne ile
wherewith
ne ise
anyway
ne istiyorsun
(deyim) what is it
ne için
what for?

What for do you need a second bicycle? Give it to me! - Ne için ikinci bir bisiklete ihtiyacın var? Onu bana ver!

ne için
what for, why
ne için
whereto
ne için
what for

What for do you need a second bicycle? Give it to me! - Ne için ikinci bir bisiklete ihtiyacın var? Onu bana ver!

ne kadar
how many

How many aunts and uncles do you have? - Ne kadar teyzen ve dayın var?

How many aunts and uncles do you have? - Ne kadar halan ve dayın var?

ne nede
not nor
ne oldu
what happened

Guess what happened to me. - Bil bakalım,bana ne oldu?

Guess what happened to me. - Bana ne olduğunu tahmin etsene!

ne oldu
What is wrong with you
ne olmuş
so what?

If he fails, so what? - Başaramamışsa ne olmuş yani?

Yes, I kissed him. So what? - Evet, onu öptüm. Ne olmuş?

ne olur
What does it matter
ne olur
please

Please don't smoke cigarettes no matter what. - Lütfen ne olursa olsun sigara içme.

ne olursa olsun
any old thing
ne olursa olsun
in any case, not on any account, on no account, at any rate, in any case
ne olursa olsun
rain or shine

I will go, rain or shine. - Ne olursa olsun, gideceğim.

Rain or shine, I will come to meet you at the station. - Ne olursa olsun, seni karşılamak için istasyona geleceğim.

ne olursa olsun
in any case

In any case, I've finished writing the article. - Ne olursa olsun, makaleyi yazmayı bitirdim.

In any case, I won't change my mind. - Ne olursa olsun düşüncemi değiştirmeyeceğim.

ne olursa olsun
irregardless of
ne olursa olsun
anyhow
ne olursa olsun
(Fiili Deyim ) be it as it may
ne var
what's up?
ne yazık ki
unluckily
ne yazık ki
unhappily
ne yazık ki
deucedly
ne zaman
(deyim) as and when
ne ölçüde
to what degree
neler
de neler, maydanozlu köfteler all manner of strange and outlandish things