Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim.
- I have French nationality but Vietnamese origins.
Milliyeti ne olursa olsun herkes uygundur.
- Everyone is eligible regardless of nationality.
Onlar Güney Afrika uyruklular.
- They are of South African nationality.
Hayatını milleti için verdi.
- He gave his life for the nation.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
- Sovereignty unconditionally belongs to the nation.
Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
- Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
Yüzden fazla ulus antlaşmayı onayladı.
- More than one hundred nations have approved the treaty.
Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı.
- Many nations had signed the treaty in 1997 in Kyoto, Japan.
Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.
- Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.
Çifte vatandaşlığı seçtim.
- I chose dual nationality.
O bir İngiliz vatandaşıydı.
- She was a British national.
Ulus devletlerin varlığı, dünya'nın geri kalanında Avrupa'ya büyük bir avantaj sağladı.
- The existence of nation-states gave Europe a great advantage over the rest of the world.
The Roma are a nation without a country.
I'm nation sorry for you. -- Mark Twain.