How are you two doing?
- Siz ikiniz nasılsınız?
Good day, how are you?
- İyi günler, nasılsınız?
How do you do, Mrs. Jones?
- Nasılsınız, Bayan Jones?
How did your interview go?
- Röportajın nasıl gitti?
How can you contribute to our organisation?
- Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
It is not what you read but how you read it that counts.
- Önemli olan ne okuduğun değil onu nasıl okuduğundur.
What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how?
- Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?
However we go, we must get there by seven.
- Nasıl gidersek gidelim, yediye kadar oraya varmalıyız.
However that may be, I am wrong.
- Nasıl olursa olsun, ben hatalıyım.
Do you know how to drive a car?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
He knows how to make a radio.
- Nasıl bir radyo yapılacağını bilir.
Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
- Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?