Tom doesn't carry much cash.
- Tom çok miktarda nakit taşımaz.
The bank will cash your fifty dollar check.
- Banka 50 dolarlık çekini nakite çevirecek.
My father used to say that time is money.
- Babam vakit nakittir derdi.
An old proverb says that time is money.
- Eski bir atasözü zamanın nakit olduğunu söylüyor.
We have a tremendous cash flow problem.
- Müthiş bir nakit akışı problemimiz var.
We've got a cash flow problem.
- Bir nakit akışı sorunumuz var.