Tom birçok insanın olduğunu düşündüğü kadar toy değil.
- Tom isn't as naive as a lot of people think he is.
Bu kadar toy olduğuna şaşırdım.
- I'm surprised that you're so naive.
Ona inanmak sizin saflığınızdandır.
- It's naive of you to believe that.
Nasıl bu kadar saf olabilirsin?
- How can you be so naive?
Leyla'nın büyük bir arkadaş çevresi vardı ama naifti.
- Layla had a large circle of friends but was naive.
Onun naif göründüğünü biliyorum.
- I know that sounds naive.
Ben saf değilim, sadece iyimserim.
- I'm not naive, I'm just an optimist.
Surely you're not naive enough to believe adverts!.