Pencereleri kapatmak aklına gelmedi mi?
- Did it not occur to you to close the windows?
Onların neden restoranı kapatmak için zorlandıklarından emin değilim.
- I'm not sure why they were forced to close the restaurant.
O, tam kapanmadan önce, o son dakikada dükkâna gitti.
- He went to the store at the last minute, just before it closed.
Tom, o günkü olaylar hakkında yazdıktan sonra günlüğü kapattı.
- Tom closed his diary after writing about that day's events.
Bütün pencerelerin kapalı olması nedeniyle o oda çok havasızdı.
- It was very stuffy in that room with all the windows closed.
Bazı demir yolları kapanmak zorunda kaldı.
- Some railroads had to close down.
Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı.
- Within hours, many of the other banks had to close.
Seçim sonuçları son derece yakın.
- The election results were extremely close.
Last night someone broke into the small shop near my house.
- Gestern Nacht brach jemand in den kleinen Laden in der Nähe meines Hauses ein.
The zombie apocalypse is nigh!
- Der Zombie-Weltuntergang ist nahe.
More than a third of the world population lives near a coast.
- Mehr als ein Drittel der Weltbevölkerung lebt in der Nähe einer Küste.
We could hear the donnnng ... donnnng of the church bells nearby.
- Wir konnten das Läuten einer nahegelegenen Kirche hören.