Bir UNESCO Dünya Mirası Yeri olarak listelenen şehir merkezine bir ziyaret bir zorunluluktur.
- A visit to the city centre, listed as a UNESCO World Heritage Site, is a must.
En azından çift dilli olmak bugünün dünyasında bir zorunluluk.
- Being at least bilingual is a must in today's world.
Bu oda küflü kokuyor.
- This room smells musty.
Kabin küflü kokuyordu.
- The cabin smelled musty.
Çocuklar televizyon izlemeden erkenden yatağa gitmelidir.
- Children must go to bed early without watching television.
Jim hemen hastaneye gitmelidir.
- Jim must go to the hospital immediately.
Tom'a yapılması gereken şeyi nasıl yapacağı gösterilmeli.
- Tom must be shown how to do what needs to be done.
Saat şimdiden on. Annem kızgın olmalı.
- It's already ten o'clock. My mother must be angry.
Tom Mary'ye kızgın olmalı.
- Tom must be furious with Mary.
İngilizcede akıcılık bir zorunluluktur.
- Fluency in English is a must.
Bu makinelerle çalıştığında bir çift deri eldiven bir zorunluluktur.
- A pair of leather gloves is a must when you work with these machines.
Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir.
- We must work hard to break down social barriers.
Tom şartlara göre, ikinci en iyi politikayı seçmeli
- Tom must choose the second-best policy according to the circumstances.
Eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir.
- You must remove your shoes before entering a house.
Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.
- Sometimes, many problems and a lot of stress can lead you to quit your job. You must learn how to handle it quickly.
You picked one of two, and it wasn't the first: it must have been the second.
This door handle must be rotated fully. — the requirement is a directive.
If you'll be out all day, sunscreen is a must.
The left hand side of my body has really been hammered the last six months; I must have killed a Chinaman in a previous life or something, I don't know, mused Vogels.
One must needs run when the devil drives.
You must not cross the road until the light goes green.
... You must be able to see, whether in test scores, or the quality ...
... Onto any world where you hope to have life, a little rain must fall. ...