Annenle Şangayca konuştuğun zaman sadece çok az kelime anlayabiliyorum, bu yüzden de konuşmaya katılamayacağım.
- When you speak Shanghainese with your mum, I only understand a few words, so I can't join in the conversation.
Annem çayı çok sever.
- My mum likes tea very much.
Annem doğum günüm için bir pasta yaptı.
- Mom made a cake for my birthday.
Annem dikiş işleriyle meşguldü.
- Mom was busy with her sewing.
Bir şey yapmak için son ana kadar beklemeyi sevmez.
- He doesn't like to wait until the last moment to do something.
Ana'nın ana dili Esperantoydu galiba.
- I guess Mom's native language was Esperanto.
I wish Mom and Dad didn't argue so much.
My mother was so tired that she went to bed early.
- My mum was so tired that she went to bed early.
The candle went out instead of having been put out.
- Mum söndürülmek yerine söndü.
The candle went out by itself.
- Mum kendiliğinden söndü.
Did you forget to wax the floor again?
- Zemini tekrar mumlamayı unuttun mu?
The car is waxed and shining.
- Araba mumluydu ve parlıyordu.