It is probable that he is ill.
- Onun hasta olması muhtemeldir.
If this text had been in Latin, it is probable that they would have already translated it.
- Bu metin Latince olsaydı, onların zaten tercüme etmesi muhtemeldi.
Tom is probably going to tell Mary that she should do that as soon as possible.
- Tom muhtemelen Mary'ye bunu mümkün olan en kısa sürede yapması gerektiğini söyleyecektir.
We are all poor swimmers with the possible exception of Jack.
- Jack'ın dışında muhtemelen hepimiz kötü yüzücüyüz.
Such a strange thing is not likely to happen.
- Öyle tuhaf bir şeyin gerçekleşmesi muhtemel değildir.
I think that it likely that there was a major fault in the lookout.
- Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum.
Eventually, Tom will likely agree to help us.
- Sonuçta, Tom muhtemelen bize yardım etmeyi kabul edecek.
Tom will eventually do that, but probably not anytime soon.
- Tom sonunda bunu yapacak, ama muhtemelen yakın zamanda değil.