It was quite spectacular.
- O oldukça muhteşemdi.
These fireworks are spectacular!
- Bu havai fişekler muhteşem.
You've done a magnificent job.
- Muhteşem bir iş yaptın.
This magnificent cathedral dates back to the Middle Ages.
- Bu muhteşem katedral orta çağlara kadar dayanır.
That's a splendid idea.
- Bu muhteşem bir fikir.
She was wearing a splendid outfit.
- Muhteşem bir kıyafet giyiyordu.
She's really gorgeous.
- O gerçekten muhteşem.
You're looking gorgeous.
- Muhteşem görünüyorsun.
Tom explained the situation superbly.
- Tom durumu muhteşem şekilde açıkladı.
This is a superb idea.
- Bu muhteşem bir fikir.
It is a stupendous project.
- Bu muhteşem bir proje.
Tom had a really great time.
- Tom gerçekten muhteşem zaman geçirdi.
I think this tie will go great with that shirt.
- Bu kravatın o gömlekle muhteşem uyacağını düşünüyorum.
Tom explained the situation superbly.
- Tom durumu muhteşem şekilde açıkladı.
We had a glorious time.
- Biz muhteşem bir zaman geçirdik.
This is certainly a glorious day.
- Gerçekten muhteşem bir gün.
Some Whites seek more imperial solutions.
- Bazı Beyazlar daha muhteşem çözümler aramaktadır.
Baudelaire's poetry is magnificent.
- Baudelaire'in şiirleri muhteşemdir.
This magnificent cathedral dates back to the Middle Ages.
- Bu muhteşem katedral orta çağlara kadar dayanır.