I'm a fan of conservatism.
- Ben bir muhafazakârlık hayranıyım.
I'm not a fan of conservatism.
- Ben muhafazakârlıksever değilim.
The union has a dominant influence on the conservative party.
- Sendikanın muhafazakâr bir parti üzerinde baskın bir etkisi var.
Mary's mother is very conservative.
- Mary'nin annesi çok muhafazakar.