Benim çizdiğim resim dalgalı dudakları olan bir yüzü gösteriyor.
- The picture I drew depicts a face with wavy lips.
Onun dalgalı kahverengi saçları ve koyu renk gözleri var.
- He has wavy brown hair and dark eyes.
O, tepelerde aşağı yukarı yürürken nefes nefese idi.
- She was out of breath from walking up and down hills.
Onlar tuşları aşağı yukarı hareket ettirdiler.
- They moved up and down the keys.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
O, başını yukarı aşağı salladı.
- He shook his head up and down.