O, filmleri çok sevdiği için, izleyebildiği kadar çok sayıda film izler.
- Since he's crazy about movies, he watches as many movies as he can.
Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.
- My roommate is prodigal when it comes to spending money on movies; he buys them the day they're released, regardless of price.
Ben sık sık babamla birlikte sinemaya gittim.
- I often went to the movies with my father.
Sinemaya mı tiyatroya mı gitmek istersin?
- Do you want to go to the movies or to the theater?