Eskiden dağlık bir bölgede yaşıyordum.
- I used to live in a mountainous area.
Kasaba dağlık bir bölgededir.
- The town is in a mountainous district.
Teras çiftçiliği Çin'in dağlık bölgelerinde yaygın olarak uygulanmaktadır.
- Terrace farming is widely practiced in the mountainous regions of China.
Eskiden dağlık bir bölgede yaşıyordum.
- I used to live in a mountainous area.
Fuji Dağı Japonya'nın en yüksek dağıdır.
- Mt. Fuji is Japan's tallest mountain.
Şu dağa tırmanmak istiyoruz.
- We'd like to climb that mountain.