Adam hareketsiz yatıyordu.
- The man lay motionless.
Tom odanın köşesinde bir sandalyede hareketsiz oturdu.
- Tom sat motionless on a chair in the corner of the room.
Adam hareketsiz yatıyordu.
- The man lay motionless.
Mary başıyla hafif bir hareket yaptı.
- Mary made a slight motion with her head.
Önerge açık oylamayla kabul edildi.
- The motion was carried by a show of hands.
Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.
- The councilor tabled a number of controversial motions.
Kenara çekilmem için polis bana işaret etti.
- The patrolman motioned me to pull over.
Onun oturması için ona işaret ettim.
- I motioned for her to sit down.
Tom sınıfta bir parti olması için teklifte bulundu.
- Tom made a motion that the class should have a party.
He motioned for me to come closer.
The motion to amend is now open for discussion.