Senin söylediğin çoğunlukla doğru oluyor.
- What you say is usually true.
Ülkedeki otobüsler çoğunlukla zamanında gelmezler.
- Buses in the country don't usually come on time.
Genellikle saat sekizde kalkarım.
- I usually get up at 8.
Genellikle saat sekizde kalkarım.
- I usually get up at eight o'clock.
Tom genelde klasik rock çalan bir radyo istasyonunu dinler.
- Tom usually listens to a radio station that plays classic rock.
Genelde saat ondan önce yatarım.
- I usually go to bed before ten.
More often than not, a student will come up with the right answer.
öğrenciler Sık sık kulüp etkinliklerini akademik derslere tercih edebilirler.
- More often than not, students prefer club activities to academic classes.
Sık sık okula geç kalır.
- More often than not, he is late for school.
More often than not, a student will come up with the right answer.
... They don't make us sick most of the time. ...
... money most of the time. ...