Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.
- In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.
Çeşitli şeyler hakkında konuştuk.
- We talked about various things.
Acıya katlanmanın birçok yolu var.
- There are various ways of enduring the pain.
Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japan imports various raw materials from abroad.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
- We talked about various topics.
Değişik bilgiler topladı.
- He collected various information.
Tom daha önce Mary'yi John'la birlikte birden fazla ortamda görmüştü ve sonunda onların birbirlerini gördüklerini anladı.
- Tom had seen Mary with John on more than one occasion before and finally figured out that they were seeing each other.
Tom şu ana kadar birden fazla iş teklifi aldı.
- Tom certainly has had more than one job offer by now.
Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.
- Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.
Diplomatlara çeşitli ayrıcalıklar tanınır.
- Diplomats are allowed various privileges.
You have broken various of the rules.