Ken senden daha hızlı koşar.
- Ken runs faster than you.
Işık sesten çok daha hızlı hareket eder.
- Light travels much faster than sound.
Bunu yapmayla ilgili yeni yöntemimiz daha hızlı ve daha verimli.
- Our new method of doing that is quicker and more efficient.
Hangisi daha hızlı bir taksi mi yoksa metro mu?
- Which is quicker, a taxi or the subway?
Işık sesten çok daha hızlı hareket eder.
- Light travels much faster than sound.
Genel olarak söylemek gerekirse, oğlanlar kızlardan daha hızlı koşabilirler.
- Generally speaking, boys can run faster than girls.
Benden daha hızlısın.
- You're quicker than me.
Hızlı bir şekilde çalışarak işi bitirdi.
- He has worked out a quicker way to get the job finished.
Yazılım donanımın hızlanmasından daha hızlı yavaşlıyor.
- Software is getting slower more rapidly than hardware becomes faster.
Nefes almam hızlandı ve gerildim.
- My breathing got faster and I became tense.