Çanta büyüktü ve dahası ağırdı.
- The bag was big, and moreover, it was heavy.
O gün soğuktu ve dahası yağmur başlamıştı.
- It was cold that day, and moreover it began to rain.
Üstelik, Kartaca'nın öldürülmesi kanısındayım.
- Moreover, I am of the opinion that Carthage must be destroyed.
Onun evi çok küçük ve üstelik çok eski.
- His house is small and moreover it's old.
... one percent a year, perhaps slightly more. Over the course of a human lifespan, which ...