Onu son gördüğümden daha şişman.
- He is fatter than when I last saw him.
Tom şimdi onu son gördüğüm zamankinden daha şişman.
- Tom is fatter now than when I last saw him.
Ne kadar çok çikolata yersen o kadar çok şişmanlarsın.
- The more chocolate you eat, the fatter you'll get.
Gittikçe şişmanlıyor gibi görünüyor.
- She seems to get fatter and fatter.