O beni bir saatten daha fazla bekletti.
- He kept me waiting for more than an hour.
O harcadığından daha fazla para kazanıyor.
- She earns more than she spends.
İnsanlar çoğunlukla bana bilmek istediğimden daha fazlasını söylüyor.
- People often tell me more than I want to know.
Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.
- Humility often gains more than pride.
... a little more expensive than just a web cam video. ...