Tom monitörlere bağlandı.
- Tom is hooked up to monitors.
Birçok şirket çalışanlarının internet etkinliğini izlemektedir.
- Many companies monitor their employees' internet activity.
Bir uydu eriyen buzulları izlemek için yörüngeye fırlatıldı.
- A satellite was launched into orbit to monitor melting glaciers.
Bay Peter Blake çevre değişikliğini gözlemek için bir görevdeyken 2001 yılında Amazon nehrinde korsanlar tarafından feci şekilde öldürüldü.
- Sir Peter Blake was tragically killed by pirates on the Amazon river in 2001 as he was on a mission to monitor environment change.
Bay Peter Blake çevre değişikliğini gözlemek için bir görevdeyken 2001 yılında Amazon nehrinde korsanlar tarafından feci şekilde öldürüldü.
- Sir Peter Blake was tragically killed by pirates on the Amazon river in 2001 as he was on a mission to monitor environment change.
İşte bir optik illüzyon: aslında monitörünüze bakarken, bir küpe baktığınızı düşünürsünüz.
- Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, while in fact you are looking at your monitor.
Bu monitör, benim eski monitörümden çok daha büyük bir çözünürlüğe sahip.
- This monitor has a much larger resolution than my old one.
He carefully monitored the chemical experiment.
... monitors them, monitors their blood levels. ...