Ahşap evler kolayca tutuşurlar.
- Wooden houses catch fire easily.
Askerler isyanı kolayca bastırdı.
- The troops easily put down the rebellion.
Yarına kadar rahatça bekleyebilirim.
- I can easily wait till tomorrow.
Onlar kolaylıkla parçalamadı.
- They did not break apart easily.
Arzu ettiğini kolaylıkla alabildi.
- She managed to get what she desired easily.
Bu uçak rahatça 400 yolcu taşıyabilir.
- This airplane accommodates 400 passengers quite comfortably.
Rahatça oturuyor musun?
- Are you sitting comfortably?
He did the crossword with ease.
- Er machte das Kreuzworträtsel mit Leichtigkeit.
She solved the problem with ease.
- Sie löste das Problem mit Leichtigkeit.