Sen yanlış anlaşılansın.
- You're misunderstood.
Tom Fransızcayı o kadar kötü konuşuyor ki çoğunlukla yanlış anlaşılıyor.
- Tom speaks French so badly that he is often misunderstood.
Yanlış anlaşılabilen herhangi bir şey olacaktır.
- Anything that can be misunderstood will be.