O, hatalarını kolayca kabul edecek bir adam değildir.
- He is not a man to admit his mistakes easily.
Tom testte bazı hatalar yaptı.
- Tom made some mistakes in the test.
Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt.
- If you see a mistake, then please correct it.
Yanlışlıkla onun şemsiyesini aldım.
- I took his umbrella by mistake.
Faturamda bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum.
- I think there's a mistake in my bill.
Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
- I entered someone else's room by mistake.
Büyük bir hataydı ki, o caydı.
- He broke his promise, which was a big mistake.
Hatalar yapmaktan korkmayın.
- Don't be afraid to make a mistake.
Kusura bakma ama hatalısın.
- Excuse me, but you're mistaken.
Tom'un yanılmadığını umuyorum.
- I hope that Tom wasn't mistaken.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Let's just say that mistakes were made. Twenty-eight years and plenty of mistakes were made.
... mistakes that you make when you're 15-- and 15-year-olds ...
... So mistakes do occur. ...