O çalışırken bir kaza yaptı.
- While working, she had an accident.
O çalışırken bir kaza yaptı.
- She had an accident while working.
Bu keşif tamamen rastlantıydı.
- That discovery was quite accidental.
Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.
- The discovery of oil was a lucky accident.
Kazara Jane ile karşılaştım.
- I met Jane by accident.
Biz otobüs terminalinde kazara onlarla karşılaştık.
- We met them by accident at the bus terminal.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Sıkıntıya rağmen, mimar dünya çapında üne ulaştı.
- Despite adversity, the architect achieved worldwide fame.
O sıkıntıyla karşılassa bile gülümsemeyi sürdürür.
- She carries on smiling even in the face of adversity.
Onu tanımam tamamen tesadüftü.
- It was pure accident that I came to know her.
Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
- I only found out about it purely by accident.
Güçlüklerle cesaretle yüzleş.
- Face adversity with courage.