O çalışırken bir kaza yaptı.
- He had an accident while working.
O çalışırken bir kaza yaptı.
- She had an accident while working.
Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.
- I met her by accident on Third Avenue.
Bu keşif tamamen rastlantıydı.
- That discovery was quite accidental.
Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım.
- I met my teacher by accident at the restaurant last night.
Tom kazara USB'sini çöpe attı.
- Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Sıkıntıya rağmen, mimar dünya çapında üne ulaştı.
- Despite adversity, the architect achieved worldwide fame.
Hiçbir sıkıntı sonsuza dek sürmez.
- No adversity lasts forever.
Onu tanımam tamamen tesadüftü.
- It was pure accident that I came to know her.
Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
- I only found out about it purely by accident.
Güçlüklerle cesaretle yüzleş.
- Face adversity with courage.