Your stomach won't be full from promises.
- Miden sözlerden dolu olmayacaktır.
I have occasional pains in the stomach.
- Midemde ara sıra olan ağrılar var.
He died of gastric cancer.
- O, mide kanserinden öldü.
Tom was diagnosed with gastric cancer.
- Tom'a mide kanseri tanısı kondu.
The way to a man's heart is through his stomach.
- Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer.
Please don't make me laugh. I did too many sit-ups yesterday and my stomach muscles hurt.
- Lütfen beni güldürme. Dün bir sürü mekik çektim ve mide kaslarım ağrıyor.
You shouldn't have your eyes bigger than your belly.
- Gözlerin midenden daha büyük olmamalı.
I hit him in the belly.
- Onun midesine vurdum.
I got a stomach tumor and had to have it operated on.
- Bir mide tümörüm vardı ve onu ameliyat ettirmek zorunda kaldım.
Her daughter has a stomachache.
- Kızının bir mide ağrısı var.
Tom says he has a stomachache.
- Tom bir mide ağrısı olduğunu söylüyor.
If the heartburn continues, take an antacid.
- Mide ekşimesi devam ederse bir antiasit al.
I thought it was heartburn.
- Onun mide ekşimesi olduğunu düşündüm.
I'm getting nauseous.
- Ben mide bulandırıcı alıyorum.