Bu lastik izleri orta boy bir araç tarafından yapıldı.
- These tire tracks were made by a mid-size vehicle.
Fındık sonbaharın ortasında hasat edilir.
- Hazelnuts are harvested in mid-autumn.
O yer hiçbir yerin ortasında değildir.
- That place is in the middle of nowhere.
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
- Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
Exploded in mid-air.
Discocyalina fosilleri orta paleosen ve eosen de yaşamışlardır.
All students should bear in mind that these books must be readyby mid-semester.
I will get married in my mid-twenties.
Şehir gürültüsünün ortasındalar.
- They are amid the city noises.
Sahanın ortasındaki o küçük höyük nedir?
- What is that little mound in the middle of the field?
Polis Tom'u alınının ortasındaki bir kurşun deliğiyle yerde yatarken buldu.
- The police found Tom lying on the floor with a bullet hole in the middle of his forehead.
Bu iki seçenek arasında orta yol yoktur.
- There is no middle ground between these two options.
Üzengi örs ve iç kulak arasında, orta kulakta bir kemiktir.
- The stirrup is a bone in the middle ear, between the anvil and the inner ear.
O yer hiçbir yerin ortasında değildir.
- That place is in the middle of nowhere.
Konuşmasının ortasında bayıldı.
- He fainted in the midst of his speech.
The dog ran, jumped, and caught the ball in mid-air.
Since the mid-twentieth century, the exchange of Orders has become less personal and more formal and diplomatic.
mid hour of night.
mid ocean.
... the other team will not advance the ball past mid court. ...
... copies. If it wasn't for mix-tapes, I would have been a virgin until my mid twenties. ...