She stood defiantly with arms akimbo.
- O, eller belde meydan okurcasına durdu.
Don't challenge someone who has nothing to lose.
- Kaybedecek bir şeyi olmayan birine meydan okuma.
Tom is facing a challenge.
- Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.
We defy our foes, for our passion makes us strong!
- Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!
I defy you to make it public.
- Onu açıklamak için sana meydan okuyorum.
Why is Tom challenging Mary?
- Tom neden Mary'ye meydan okuyor?
It's certainly challenging.
- O kesinlikle meydan okuyucu.
I challenged him to a game.
- Ona bir oyunda meydan okudum.
Tom challenged Mary to a game of tennis.
- Tom tenis oyununda Mary'ye meydan okudu.