Tom challenged Mary to a game of tennis.
- Tom tenis oyununda Mary'ye meydan okudu.
Tom is facing a challenge.
- Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.
I defy you to make it public.
- Onu açıklamak için sana meydan okuyorum.
We defy our foes, for our passion makes us strong!
- Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!
I love challenging myself.
- Ben kendime meydan okumayı severim.
The challenging boxer defeated the champion.
- Meydan okuyan boksör, şampiyonu yendi.
Betty challenged me to a game of tennis.
- Betty bir tenis oyununda bana meydan okudu.
Tom challenged Mary to a game of tennis.
- Tom tenis oyununda Mary'ye meydan okudu.