Başkalarına iyilik etmek değerli bir harekettir; başkalarını incitmek bir günahtır.
- To do good to others is a meritorious act; to hurt others is a sin.
Onun görünüşüyle yeteneklerini bilemezsin.
- You can't know his merits by his appearance.
Toplantıda planın liyakatını belirttim.
- At the meeting I pointed out the plan's merit.
It was a merited reward.
His reward for his merit was a check for $50.