merhametle

listen to the pronunciation of merhametle
Турецкий язык - Английский Язык
pityingly
mercifully
humane
forgive
merhamet
mercy

He pleaded with the judge for mercy. - Merhamet için yargıca yalvardı.

Santa Ana begged for mercy. - Santa Ana merhamet için yalvardı.

merhamet
compassion

The more you suffer in life, the more compassionate you become. - Hayatta ne kadar acı çekersen, o kadar merhametli olursun.

Compassion is the basis of all morality. - Merhamet tüm ahlakın temelini oluşturmaktadır.

merhamet
feeling
merhamet
clemency

I'll never ask for clemency. - Asla merhamet istemeyeceğim.

merhamet
{i} pity

Never confuse pity with love. - Sevgi ile merhameti asla karıştırmayın.

Tom doesn't want Mary's pity. - Tom Mary'nin merhametini istemez.

merhamet
loving-kindness
merhamet
{i} charity

Don't expect charity from them. - Onlardan merhamet bekleme.

merhamet
ruth
merhamet
humaneness
merhamet
mercy, compassion, pity, clemency acıma
merhamet
agape
merhamet
Grace
merhamet
commiseration
merhamet
loving kindness
merhamet
benignity
merhamet
misericordia
merhamet
charitableness
merhamet
charitable
merhamet
loving
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение merhametle в Турецкий язык Турецкий язык словарь

MERHAMET
(Osmanlı Dönemi) (Rahm. den) Acımak, şefkat göstermek. Korumak, iyilik etmek. Biçârelere yardımda bulunmak. Esirgemek
Merhamet
insaf
Merhamet
(Osmanlı Dönemi) ŞAFAK
merhamet
(Osmanlı Dönemi) acımak, şefkat göstermek; korumak, iyilik etmek; esirgemek
merhamet
Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan duyulan üzüntü, acıma
merhametle
Избранное