He appealed to the judge for mercy.
- Merhamet için hakime yalvardı.
Justice without mercy is cruelty; mercy without justice is the mother of dissolution.
- Merhametsiz adalet zulümdür, adaletsiz merhamet yok olmanın anasıdır.
Compassion is the basis of all morality.
- Merhamet tüm ahlakın temelini oluşturmaktadır.
Nothing is as important as compassion.
- Hiçbir şey merhamet kadar önemli değil.
I'll never ask for clemency.
- Asla merhamet istemeyeceğim.
I felt pity for the boy.
- Ben çocuk için merhamet hissettim.
I don't want your pity.
- Ben merhametini istemiyorum.
Don't expect charity from them.
- Onlardan merhamet bekleme.