Tom climbed up a ladder to get to the roof.
- Tom çatıya ulaşmak için merdivene tırmandı.
Sometimes a ladder is a sign of bad luck.
- Bazen bir merdiven kötü bir şans işaretidir.
He fell down the stairs.
- O, merdivenden düştü.
She quickly went up the stairs.
- O hızla merdivenlerden yukarı gitti.
Tom carefully climbed up the rickety staircase.
- Tom cılız merdivene dikkatlice tırmandı.
The Acropolis' staircase had 60 steps.
- Akropolis merdiveninin 60 basamağı vardı.
There's somebody coming up the stairs.
- Merdivenlerden yukarı gelen birisi var.
Tom ran down the stairs.
- Tom merdivenlerden aşağıya koştu.
People who are not in a hurry stand on the right side of the escalator.
- Acelesi olmayan insanlar yürüyen merdivenin sağ tarafında durur.
My shoelace got caught in the escalator.
- Benim ayakkabı bağcığım yürüyen merdivene takıldı.
I heard Tom walking up the steps.
- Tom'un merdivende yürüdüğünü duydum.
Tom ran up the steps.
- Tom merdivenlerden yukarı koştu.
In case of a fire, use this emergency stairway.
- Bir yangın durumunda, bu acil merdivenini kullanın.
In an emergency, use the stairway, not the elevator.
- Acil bir durumda, asansörü değil merdiveni kullanın.