Kuşatma sırasında, hayvanat bahçesi hayvanları düzenli olarak restoran menülerine düştüler.
- During the siege, zoo animals regularly ended up on restaurant menus.
Tom restoranlar için menüleri çevirerek çok para kazanır.
- Tom makes a lot of money translating menus for restaurants.
Ben kahvaltı menüsünden sipariş verebilir miyim?
- Can I order from the breakfast menu?
Tom restoranlar için menüleri çevirerek çok para kazanır.
- Tom makes a lot of money translating menus for restaurants.
O, yağlı restoran menüsüne dokunmaya cesaret edemedi.
- She didn't dare touch the greasy restaurant menu.
Sami, Leyla'ya kahvaltı menüsünü verdi.
- Sami gave Layla the breakfast menu.
... For example, a share box that animates out, menus that slide ...