Tom'un bazı gerçekten acı anıları vardı.
- Tom had some really painful memories.
Bu, hayatımın en iyi anılarından biri olacaktır.
- This will be one of the best memories of my life.
Belki hatıralarım bana oyun oynuyor.
- Maybe my memories are playing tricks on me.
Boston'da geçirdiğim zaman, yıllarca hatıralarımı süsleyecek.
- I will have good memories of my time in Boston for many years.
Olay anımızda hâlâ taze.
- The event is still fresh in our memory.
Onlar Gandhi'nin anısına bir heykel diktiler.
- They erected a statue in memory of Gandhi.
Bellek beynimizin önemli bir işlevidir.
- Memory is an essential function of our brain.
Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
- Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
En ufak bir şüphe olmadan, rüya daha önceki hayattan bir hatıraydı.
- Without the slightest doubt, the dream was a memory from a previous life.
Tom'un zayıf bir hafızası var.
- Tom has a poor memory.
O iyi bir hafızaya sahiptir.
- He has a good memory.
Çocukluğumu net hatırlıyorum.
- I have a clear memory of my childhood.
Hafızamı kaybettiğimi hatırlamıyorum.
- I don't remember losing my memory.
Ölü bir adamın anısına bir anıt kurmak için bir fon başlatıldı.
- A fund was launched to set up a monument in memory of the dead man.
Babamın anısına bir şiir yazdım.
- I wrote a poem in memory of my dad.
This data passes from the CPU to the memory.
Happiness is nothing more than good health and a bad memory.
I have no memory of that event.
The Roberts Court seems to be the most politically conservative in living memory.
... memories look beautiful. ...
... precious memories of your life. ...